| ||||||||||
| ||||||||||
ZİYARETCİ İSTATİSTİĞİ |
YAZILAR BENİ BÜYÜTÜYOR
Edebiyat dünyasında adını duyurmaya başlayan Sevim Demiröz Baykuş Nöbeti romanının ardından bunun devamı niteliğindeki Şeytan Sofrasında Satranç isimli romanının ilk baskısıyla yeniden okurlarının karşısına çıktı. “YAZILAR BENİ BÜYÜTÜYOR” Edebiyat dünyasında adını duyurmaya başlayan Sevim Demiröz Baykuş Nöbeti romanının ardından bunun devamı niteliğindeki Şeytan Sofrasında Satranç isimli romanının ilk baskısıyla yeniden okurlarının karşısına çıktı. Eserleriyle ses getiren Demiröz’le yazarlığı ve romanları üzerine hem geçmişe hem de geleceğe bir yolculuk yaptık. Kendine has üslubuyla ve diliyle okurlarıyla güzel bir bağ kuran Demiröz’le 15 yaşında önce okumalarla başlayan sonra şiir yazarak devam eden edebiyat merakının kendisini yazarlığa sürükleyen hikayesini kendi ağzından dinledik. “YAZME SERÜVENİNİ HİÇ BIRAKMADIM” Soru: Yazarlık içinde oldukça zorluklar barındıran, yoğun emek isteyen meslek. Yazarlık yapma düşüncesi kafanızda ne zaman oluştu? Kendi kendinizi mi keşfettiniz birilerinin yönlendirmesiyle mi başladınız bu yolculuğa? SEVİM DEMİRÖZ: İlkokulda öğretmenimizin kendi şiirinizi yazın demesiyle ilk şiirimi yazdım. Daha sonra yazma serüvenini hiç bırakmadım. Sürekli şiir yazmaya başladım o motivasyonla. Sanırım 15’li yaşlarda kitap okurken ailemin belki yazar olursun motivasyonuyla öyle bir fikir oluştu kafamda. Sonra şiir yazmaya devam ettim. 25’li yaşlarımda başladım hikaye yazmaya da. Onun öncesindeki yazdığım uzun yazıları, nesirleri de kendimi şaka olarak saklıyorum. “YAZMAK BİRAZ ADANMIŞLIK İSTİYOR” SORU: Yazarlık mesleğinin zorluklarından biraz bahseder misiniz? SEVİM DEMİRÖZ: Zor bir meslek. Bir defa hayatınızda zamanınızı, bütün zamanınızı sizden isteyen bir meslek. Hal böyle olunca bunun içinde günlük rutinlerimiz de oluyor. Bir mesleğe ayıracağınız zaman dilimi de oluyor. Aile ya da özel ilişkilerinize ayıracağınız vakitler de oluyor. Yazmak biraz adanmışlık istiyor. Bu bakımdan zor. Geri dönüş anlamında da yazarlığa bumerang gözüyle bakmıyorum. Fırlattığında bana geri dönecek oyuncak parçası olarak bakmıyorum. Benim için yaşam biçimi oldu. Bu bakımdan yazılar beni büyütüyor. Ben kendi yazarlığımı geliştiriyorum. Zorlukları da daha iyi yazarak aşmaya çalışıyorum. “GERİ DÖNÜŞLER DE OLDUĞU ZAMAN TABİ Kİ DAHA FAZLA MOTİVE OLUYORUM” SORU: Peki bu zorlukların yanında mutlaka sizi motive eden, sürekli üretmeye iten nedenler de vardır. İşi keyifli kılan nedir peki sizin için? SEVİM DEMİRÖZ: Yazarken hissettiğim çok büyük yaratım gücü var. Onun yanı sıra sosyal konulara değindiğim için insanların yaralarını kapatacak, iyileştirecek bir ilacı da icat etmiş gibi hissediyorum. Geri dönüşler de olduğu zaman tabi ki daha fazla motive oluyorum. “ÇOĞU POLİSİYE ROMAN TARZINDAN FARKLI” SORU: Konumuz yeni yayına çıkan kitabınız Şeytan Sofrasında Satranç isimli eseriniz. Ben bu kitaba geçmeden ilk yayınlamış olduğunuz Baykuş Nöbeti hakkında konuşmak istiyorum. Bildiğim kadarıyla bu kitap ilk göz ağrınız. Öncelikle Baykuş Nöbeti’nden biraz bahsedebilir misiniz? Şeytan Sofrası’nda Satranç kitabınıza gelmeden bir yolculuk yapalım ilk eserimizle. SEVİM DEMİRÖZ: Baykuş Nöbeti büyülü gerçeklik tarzıyla polisiye bir roman. Çoğu polisiye roman tarzından farklı. Bir çok kitap katili buldururken Baykuş Nöbeti’nde ‘Acaba şimdi ne olacak?’ ritmiyle kitabın başlangıcından sonuna kadar gerilim hiç düşmüyor. Böylelikle bir bütünlük ve akıcılık oluşuyor. Romanda kısa zamanlar zordur. Ben biraz daha üzerine gidip Baykuş Nöbeti’ni tek gecede geçen bir roman olarak yazdım. Böylelikle kitap zor fakat ağırlığının yanında kalıcı bir eser haline geldi diye düşünüyorum. “ŞEYTAN SOFRASINDA SATRANÇ’TAYSA BİLGİ BİRİKİMİMİ AKTARMAYA ÇALIŞTIM” SORU: Gelelim yeni yayınımıza: Henüz bir aylık Şeytan Sofrası’nda Satranç isimli romanımıza. Sizi bu romanı yazmaya iten düşünce ne oldu? İlk romanınızla bu romanınız arasındaki farklardan ve benzerliklerden de bahsedebilir misiniz? SEVİM DEMİRÖZÜ: Baykuş Nöbeti’nin çok güzel bir sonu var. Fakat felsefe tarzını okuma yapanlar haricinde bu son pek anlaşılmadı. Böylelikle devamı niteliğinde bir kitap Şeytan Sofrasında Satranç’ı yazmaya karar verdim. Baykuş Nöbeti’nde yazarlık üslubum ve tarzım vardı. Şeytan Sofrasında Satranç’taysa bilgi birikimimi aktarmaya çalıştım. “BENİM BAŞLANGIÇ DEDİĞİM YER BİR BAŞKASININ DA SONU OLABİLİYOR” SORU: Yazarlığı bir yolculuğa benzetirsek siz bu yolculuğun şu anda neresindesiniz? Kendinizi nerede görüyorsunuz? SEVİM DEMİRÖZÜ: Aslında bir yol olarak tarif ediliyorsa her durakta ayrı bir serüvenle ve ayrı bir dinlence oluyor. Benim başlangıç dediğim yer bir başkasının sonu da olabiliyor. Geldiğim noktada Türkiye’de suç hikayeleri yazan yazarlar arasında önemli bir yere sahip olduğumu düşünüyorum. “ÖZGÜN ESERLERİN SUÇ HİKAYELERİNDEN ÇIKTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM” SORU: Romanlarınızda ağırlıklı olarak polisiye, gerilim ve suç olaylarını işlemenizde veya bu temaları kullanmanızda etkili olan sizin tercihiniz mi yoksa piyasanın sizi ittiği bir nokta mı? SEVİM DEMİRÖZÜ: Tamamen benim tercihim. Özgün eserlerin suç hikayelerinden çıktığını düşünüyorum. Ama bunu bilinçli olarak yapmadım. Hissiyatım hangi doğrultudaysa o yönde yazdım. Bu da beni suç hikayelerini, psikolojik gerilime ve polisiye yazmaya itti. “İLERLEYEN ZAMANLARDA DA ÇALIŞMALARIMI ÜNİVERSİTELERDE GENÇ ÖĞRENCİLERE SUNMUŞ OLACAĞIM” SORU: Şimdi yeni bir kitaptan çıktınız. Yorgun olduğunuzu da tahmin ediyorum. Bu dönemi nasıl geçirmeyi düşünüyorsunuz? SEVİM DEMİRÖZÜ: Kafamı dağıtmak anlamında demeyeyim de nadasa girdiğimde genelde suç hikayelerinin bulunduğu dizi ve filmlerle geçiriyorum vaktimi. Onun haricinde kendimi geliştirmek anlamında edebi ve felsefi derslere çalışıyorum. Psikoloji dalında insan davranışı konusunda otodidaktik çalışmalar yapıyorum. İlerleyen zamanlarda da çalışmalarımı üniversitelerde genç öğrencilere sunmuş olacağım. “BİR OLAYA DÖRT YA DA BEŞ AÇIDAN BAKMAYA ÇALIŞIYORUM” SORU: İnsanlar sizi bir de youtube sayfasından takip ediyorlar. Orada da okurlarınızla sürekli bir iletişim halindesiniz? Bir anlamda okurlarınızla da burada buluşuyorsunuz. Biraz da youtube programlarınızdan bahseder misiniz? SEVİM DEMİRÖZÜ: Akademik anlamda psikoloji, felsefe, sosyoloji ve edebiyat senteziyle insana dair küresel, kainat döngüsünde perspektif okumaları yapıyorum. Bir olaya dört ya da beş açıdan bakmaya çalışıyorum. Üniversiteli öğrenciler ve akademisyenlerle pozitif anlamda güzel ilerlemeler kaydettik. Bazı zamanlarda interaktif katılımlarla okul, derslik ya da bilgi alışverişi yapılan bir atmosfer havasında bir youtube kanalı. SORU: Peki yeni kitabınız olan Şeytan Sofrasında Satranç eserinizi insanlar nereden ulaşabilirler? SEVİM DEMİRÖZÜ: İnstagram sayfamdan bana ulaşırlarsa Türkiye’nin heryerine kargo ile ulaştırabiliyorum. @sevimdemiroz instagram, sevimdemiroz2 youtube sayfalarından benimle iletişim sağlayabilirler. Bu haber 116 defa okunmuştur.
|
EN ÇOK OKUNANLAR |
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |